Türkevi

  • ANASAYFA 
  • FAALİYETLER
  • YAYINLAR
  • PROJELER
  • ARŞİV
  • HAKKIMIZDA
  • FOTO ALBÜM
  • VIDEO
  • İLETİŞİM

Avrupa Türkleri ve yaz tatili sosyolojisi üzerine…

Avrupa Türklerinin iki yıllık memleket hasreti neredeyse sona eriyor. Malûm olduğu üzere, Kovid-19 salgınından dolayı geçen yıl ülkelerini ziyaret edemeyen Avrupa Türkleri, bu yıl yoğun bir şekilde Türkiye’ye akın etmişlerdi. Büyük bir heyecan, hasret, özlem içinde Türkiye’ye gelen Avrupa Türklerinin, sayılı tatil günleri sona erdi. Yurda gelirken ve dönerken, özellikle kara yoluyla gelenlerin Kapıkule’de oluşan araç kuyruklarıyla dikkat çeken Avrupa Türklerinin, Türkiye’deki tatil sosyolojisi ise ayrı araştırma konusu.

Avrupa ülkelerinde yaşayan ve bir çoğu bu ülkelerin vatandaşı olan Türklerin, Avrupa’da yaşayan diğer göçmen gruplara göre, göç veren ülkeye karşı aidiyetlerinin olağanüstü yüksek olduğu biliniyor. Avrupa Türklerinin ülkeleriyle olan ilişkileri ve bağları, örneğin Faslılar ve diğer etnik topluluklarla mukayese edilemeyecek kadar yüksektir. Söz konusu bu aidiyet, birinci ve ikinci nesille sınırlı değildir. Üçüncü nesilde de, her ne kadar, birinci ve ikinci nesilde olduğu kadar olmasa da, Türkiye’ye aidiyet göreceli olarak yüksektir.

Öyle ki, yaz tatili boyunca, yemek sofralarında ve ziyaretlerde, birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü neslin bir arada olduğuna yer yer şahit oldum. Birinci ve ikinci nesil Türkiye doğumlu iken, ikinci ve üçüncü nesil Avrupa doğumlu. Aralarındaki iletişim genellikle Türkçe olup, üçüncü ve dördüncü nesil bazen, Almanca veya Hollandaca konuşmaktaydılar. Ama, yarım asırı aşan bir göç serüveninde, dört neslin, Konya’da, Aksaray’da, Kayseri’de, Karaman’da veya diğer şehirlerde bir araya gelmelerinin insana heyecan verdiğini ifade etmem gerekiyor.

Bu yıl yaz tatilinde, Anadolu’nun bir çok şehrinde, özellikle iç Anadolu’da, yabancı plaka taşıyan araçların fazlalığı gözlerden kaçmadı. Benzin istasyonları, restoran ve alışveriş merkezlerinin otoparklarına yabancı plakalı araçlar, adeta renk katıyorlardı.

Avrupa Türklerinin, yaz tatili boyunca, Türkiye ekonomisine ve hassaten bazı sektörlere katkılarını, bir ay önce, yazmıştım. Şimdi de kısaca, Avrupa Türklerinin tatil süresince, Türkiye’de karşılaştıkları olaylardan örnekler vermeye çalışacağım.

Özellikle, birinci ve ikinci nesil, geçen yıl salgından dolayı Türkiye’ye gelememeleriyle, ilk hafta, evlerinin tamir, bakım, eksiklerini gidermeyle karşı karşıya kaldılar. Evlerin de canlılar gibi, bakıma ihtiyacı olduğu, oturulmayan mekanların, çökmeye varan hasarla karşılaştıkları malumdur. Genellikle yaz tatilinden yaz tatiline açılan evler, ister istemez yıpranıyor. Bu da, gayri ihtiyari, Avrupa Türklerinin yaz tatilinin ilk haftasını tamir ve bakım işlerine ayırmalarına vesile oluyor.

Evlerinin veya mülklerinin tamir işleriyle uğraşmaya başlayan Avrupa Türkleri, sınırlı yaz tatillerinin birinci haftasında, Türkiye’deki insanların iş anlayışları ve ahlakıyla karşı karşıya geliyorlar. Bu yüzleşme, ister istemez, Avrupa’dan gelenlerin elektrikçi, sucu, inşaatçı ve diğerlerinin, Türkiye için çok normal, ama Avrupa için hiç te makul olmayan davranışlarıyla tanışmalarına vesile oluyor.

Devlet daireleri ve bürokrasi ise bambaşka bir ucube. Avrupa Türkleri için. Elektrik, gaz, su, doğal gaz, vergi faturalarının, zamanında ödenmemesiyle, katlanan rakamlar da Avrupa Türklerinin başlarına bela olmuştur.

Türkiye Türklerinin, en azından bir bölümünün, ki medyaya yansıyan yorumların bazıları da bu yöndedir, Avrupa Türklerini ‘Avro’, 1 avro eşittir 10 tl olarak, görmesi, bu gözle bakması, yaklaşması da, özellikle bu yıl Avrupa Türklerinin karşı karşıya kaldıkları gerçekler arasındaydı.

Velhasıl, Avrupa Türklerinin önemli bir bölümü, yaz tatillerini yukarıda ifade etmeye çalıştığım uğraşlarla geçirip, sayılı tatil günleri de bitince, yorgun argın, Almanya’ya, Hollanda’ya, Belçika’ya geri dönüyorlar. Tatilden, yorgun bir şekilde geri dönmek Avrupa Türklerine has bir özellik olması gerekir. Oysa, birlikte yaşadığımız Avrupalı dostlarımız, tatile dinlenmek için giderler. Gerçi, bizim de, en azıdan, bir kısmımız, yaz tatillerini deniz veya alternatif ziyaretlerle geçirmektedir. Ama, önemli bir kısmımız, hala yaz tatillerinde ev bakımı ve onarım işleriyle meşguldürler.

Yaz tatilini iple çeken, heyecanla ve aşkla Türkiye’ye gelen, yaz tatili bitince, genelde yorgun olarak, yaşadığı ülkeye geri dönen, Türkiye ekonomisine katkıda bulunan ve bundan mutluluk duyan, Avrupa Türklerinin kazasız belasız, yuvalarına dönmeleri dileğimle.

Veyis Güngör
17 Ağustos 2021

SOSYAL MEDYADAN BİZİ TAKİP EDİN

  • Facebook
  • RSS Feed
  • Twitter
  • YouTube

Partner kuruluşlar

AVRASYA SİVİL TOPLUM FORUMU

Veyis Güngör Köşe Yazıları

İki Avrupa, iki kutlama ve iki güç gösterisi…

Dün, 9 Mayıs kutlamaları yapıldı. İki ayrı bayram ve iki ayrı Avrupa ile karşı karşıyaydık adeta. Bir tarafta, Moskova’da yani Kızıl Meydan’da Naziler’e karşı kazanılan zaferin kutlaması, diğer tarafta Strasburg’da yapılan ‘Avrupa Günü’ kutlaması. Bilindiği üzere, 9 Mayıs 1945 Sovyet halkının Naziler’e karşı zafer günüyken, 9 Mayıs 1950 tarihi de, Robert Schuman öncülüğünde, Almanya ve […]

Tarihten ders almak ve İkinci Dünya Savaşı

Hollanda, iki yıl aradan sonra, çok görkemli bir şekilde 4 Mayıs’ta vefat edenleri anma ve 5 Mayıs’ta bağımsızlık ve özgürlük günlerini kutladı. Bilindiği üzere Hollanda, 1940 – 1945 yılları arasında Alman nazileri tarafından işgal edilmişti, İşgal sırasında Yahudi vatandaşlar, hiçbir ülkede olmadığı kadar, işgalcılara ihbar edilerek yakalatılmıştı. 77 yıl aradan sonra şimdi yapılan yüzlerce etkinlik, […]

Ramazan’la birlikte Avrupa literatürüne kazandırılan kavramlar

Mübarek ve içinde idrak etmeye muhtaç olduğumuz gizli hakikatlerin de var olduğu bir Ramazan’ın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu bireysel haz ve tecrübenin yanı sıra, bir de Ramazan’ın toplumsal yönü var. Örneğin, Ramazan’ın başlamasıyla birlikte, Hollanda medyasında da oruç ile ilgili haberler, yorumlar ve söyleşiler yayınlandı. Ramazan kültürüne ait bazı kavramlar, tercümeye gerek kalmadan, Avrupa literatürüne […]

Başbakan Rutte’nin Ankara ziyareti ve Hollanda’daki yankıları

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, on yıl gibi uzun bir aradan sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Ankara’da ziyaret etti. Rutte’nin ziyareti, her ne kadar Hollanda medyasında ‘pragmatik bir ilişki’ başlığı ile duyurulsa da, Türkiye’nin Avrupa ve NATO için vazgeçilmez bir partner olduğu bir kez daha dillendirildi. Başbakan Rutte ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buluşması Hollanda medyasında geniş yer […]

Avrupalılar, Avrupa Birliği’ni yeterince bilmiyorlar

Geçen yıl dijital olarak başlatılan, ‘Avrupa’nın Geleceği Konferansı’ ile ilgili, bu köşede iki ayrı yorum paylaşmıştım. Söz konusu yorumlar, “Avrupa’nın Geleceği Konferansı ve Avrupa Türkleri” ile “Avrupa’nın Geleceği Konferansı üzerine eleştiriler” başlıklarıyla yayınlanmıştı. Konferans başlayalı, dokuz ay oldu. Bu süre içinde söz konusu konferansa 4 milyonu aşkın Avrupa vatandaşı katıldı. Konferansın şimdiye kadar ulaştığı hedeflere […]

Hollanda ve Almanya koalisyon hükümetleri protokollerinde göç ve mülteciler

Hollanda’da 15-17 Mart tarihlerinde genel seçimler yapılmıştı. Seçimden iktidar partisi VVD birinci ve sol liberal D66 parti ikinci büyük parti olarak çıktı. Ülke yönetimine on yıllarca katkıda bulunan Hıristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar oy kaybeden partiler oldular. Aylar süren müzakereler neticesinde, VVD, D66, CDA ve CU partileri anlaştılar ve 271 gün sonra koalisyon hükümeti protokolü […]

Hollanda’da 4’üncü Rutte hükümetinin programında neler var?

Türkevi’nden yeni bir çevrimiçi tartışma programı Amsterdam Tartışmaları ile 60 program gerçekleştiren Hollanda Türkevi Topluluğu, “Gözlem; Hollanda’da Türkevi-Türkevi’nde Hollanda” adlı yeni bir programla faaliyetlerine bir yenisini daha ekledi. Gözlem programı, pandemiyle birlikte küresel düzeyde değişen şartlara uyum sağlayarak çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. İlk programın konusu, Hollanda’da 17 Mart 2021’de yapılan seçimlerden 299 gün sonra kurulan 4’üncü […]

Turkevi.nl © 2023