Türkevi

  • ANASAYFA 
  • FAALİYETLER
  • YAYINLAR
  • PROJELER
  • ARŞİV
  • HAKKIMIZDA
  • FOTO ALBÜM
  • VIDEO
  • İLETİŞİM

Hollanda Siyasetinde Eksen Kaymaları ve Yeni Siyasi Oluşumlar

28. Amsterdam Tartışmaları’nda geleneksel partiler mi, yerel oluşumlar mı sorusu tartışıldı

Türkevi Araştırmaları Merkezi, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Hollanda Şubesi ve Hollanda Türk Yazarlar Kulübünün ortaklaşa düzenledikleri Amsterdam Tartışmalarının 28’si, “Hollanda Siyasetinde Eksen Kaymaları ve Yeni (yerel) Siyasi Oluşumlar” temasıyla gerçekleştirildi. Ahmet Suat Arı’nın yönettiği tartışmaya CDA’dan Avrupa Parlamentosu adayı Kaya Turan Koçak, Groen Links Zaandam Belediye Meclisi Üyesi Sevinç Kük, Multicultureel Plus Partisi Amsterdam liste başı adayı Ayberk Köprülü ve Ons Utrecht liste başı adayı Ufuk Dogerle katıldılar.

IMG_1207Toplantı’yı yöneten Ahmet Suat Arı hem seçilen tema hem de konuşmacıların seçimi konusunda kısa bir bilgi verdikten sonra, siyasetçilere neden yerleşik partilerde veya yerel girişimlerde siyaset yaptıklarını sordu. Her ne kadar tartışmanın amacının bir seçim propagandası olmaması olsa da, zaman zaman parti politikalarına girildiği gözlemlenen tartışmada, katılımcı siyasetçiler neden yerleşik partilerde veya yeni oluşumlarda siyaset yapılması gerektiğini kendi tercihleri doğrultusunda katılımcılarla paylaştılar.

CDA Avrupa Parlementosu adayı Kaya Turan Koçak, partisinin çok kültürlü toplum konusundaki yaklaşımlarını tarihi perspektiften değerlendirdi. Koçak, “CDA geçmişte iki büyük hata yaptı. Bunlardan birincisi 2006 yılında iki Türk kökenli adayı listesinden çıkarması, diğeri de 2010 yılında PVV ile işbirliği kararı alınmasıdır” diye konuştu. Koçak’a göre, CDA bu hatalardan büyük dersler çıkardığı gibi, 2006’daki hata sonrası CDA üst yönetimi ve bazı Türk kökenli üyeler arasında geçen görüşmelerin sonunda, CDA’da Müslüman Türklere de yer olduğu parti tarafından deklare edildi. Koçak, geleneksel partilerde eksen kaymasının olduğunu kabul ederken, kendi partisini, uzun tartışmalar sonucu çizgisini belirlediğini söyledi. Koçak, bu çizginin ne sağ, ne de sol, radikal merkez olduğunu belirtti. Koçak “Biz toplum mühendisliğine inanmıyoruz. Toplumu şekillendiren, ancak toplumun kendisidir, siyaset değil”diyerek uyum baskılarına gönderme yaptı.

IMG_1211Multicultureel Plus Partisi Amsterdam Büyük Şehir listebaşı adayı Ayberk Köprülü, hareketlerinin bir tema çıkışlı olmadığını ve bir ideolojik altyapısı olduğunu belirtti. Köprülü’ye göre, geleneksel partiler temel ideolojilerini çoktan terk edip, kamuoyunun peşine düştüler. Bu partilerin, güvenlerini kaybettikleri seçmenleri ve kararsızları etkilemek için populist söylemleri seçtiklerini ve siyasette ortaya çıkan bazı durumlara karşı tavır alamadıklarını iddia etti. Kendilerini sol-liberal olarak tanımlayan Köprülü, ekonomi söz konusu olunca, liberal, ama diğer alanlarda daha çok solcu olduklarını belirtti.Köprülü’ye göre, Hollanda elitleri pozisyonlarını belirleme cesaretine sahip değiller. Aynı durum siyasetçiler için de geçerli, zira pozisyon belirlemek kararsız seçmenleri kazanmanın önünde bir engel olacaktır. Köprülü’ye göre eski VVD lideri Frits Bolkestein ve PvdA ideologu Paul Scheffer’in, oluşan siyasi iklimde payları oldukça büyük. Onlar sayesinde aşırı sağın marjinal fikirleri şimdilerde herkes tarafından dillendirilmektedir. “Elitler pozisyon belirlemek zorundadırlar” diyen Köprülü, kendilerinin bunu parti olarak yaptıklarını, ayrıca toplum için gönüllü iş yapanlara da partilerinde yer verdiklerini belirtti.

IMG_1265Groen Links’ten Sevinç Kük, partisinin Femke Halsema zamanında ideolojilerini bir müddet terk ettiğini, ama bunun artık söz konusu olmadığını söyledi. Kük’e göre, Groen Links çevre, eğitim ve çok kültürlu toplum sempatisi olan bir partidir. Bunu da sadece söylemlerinde değil eylemlerinde de ortaya koyduklarını belirten Kük, ancak çok kültürlülükle alakalı tekliflerinin çoğu zaman gerek yerleşik partiler gerekse yerel partiler tarafından desteklenmediğini söyledi.

Son olarak söz alan Ons Utrecht liste başı adayı Ufuk Dogerle, Hollanda’da siyasi atmosferin yabancı kökenliler için olumsuz yönde değiştiğini söylerken, siyasi partilerin bu durumdan pek de rahatsız olmadıklarını iddia etti. Dogerle’ye göre, yerleşik partilerde siyaset yapan yabancı asıllıların hiç bir etkisi yoktur ve onlar ancak kendi partilerini kurmaları hainde etkili olabilirler. “Bu diğer Avrupa ülkelerinde olur da burada neden olmasın” diyen Dogerle, Türkleri kendi partilerini kurmaya davet etti.

IMG_1273Tartışmanın ikinci bölümünde, yerleşik partilerde veya yeni (yerel) girişimlerde siyaset yapmanın önemine değinildi. Koçak ve Kük, yerleşik partilerin hem daha çok tecrübe hem de daha çok bilgiye sahip olduklarını, bu partilerin yerel şubelerinin Lahey’le doğrudan bağlantıların olduğunu, ayrıca diğer teşkilatlarla da bilgi alış verişi şansına sahip olduklarını belirttiler. Koçak’a göre, yerel partiler çoğu zaman çok farklı kişilikleri ve fikirleri bünyesinde barındırdığını ve bunun da çoğu zaman parti içi çekişmeler sebep olduğunu belirtti. Köprülü ise, durumun her yerel parti için geçerli olmadığını ve başarılı ve uzun ömürlü yerel girişimlerin de var olduğunun bilinmesi gerektiği söyledi. Köprülü, kendilerinin ülkesel bir parti olma hedeflerinin olduğunu ve kendilerinin yerleşik partilere güvenini yitirmiş seçmenler için bir alternatif olduklarını iddia etti. Köprülü, yerel partilerin halka daha yakın olduğunu iddia ederken, Koçak da bu durumun yanlış anlamalara sebep olduğunu ve yerleşik partilerin yerel temsilcilerinin de, yerelden insanlar olduklarını söyledi.

IMG_1279IMG_1215

IMG_1287IMG_1224

SOSYAL MEDYADAN BİZİ TAKİP EDİN

  • Facebook
  • RSS Feed
  • Twitter
  • YouTube

Partner kuruluşlar

AVRASYA SİVİL TOPLUM FORUMU

Veyis Güngör Köşe Yazıları

İki Avrupa, iki kutlama ve iki güç gösterisi…

Dün, 9 Mayıs kutlamaları yapıldı. İki ayrı bayram ve iki ayrı Avrupa ile karşı karşıyaydık adeta. Bir tarafta, Moskova’da yani Kızıl Meydan’da Naziler’e karşı kazanılan zaferin kutlaması, diğer tarafta Strasburg’da yapılan ‘Avrupa Günü’ kutlaması. Bilindiği üzere, 9 Mayıs 1945 Sovyet halkının Naziler’e karşı zafer günüyken, 9 Mayıs 1950 tarihi de, Robert Schuman öncülüğünde, Almanya ve […]

Tarihten ders almak ve İkinci Dünya Savaşı

Hollanda, iki yıl aradan sonra, çok görkemli bir şekilde 4 Mayıs’ta vefat edenleri anma ve 5 Mayıs’ta bağımsızlık ve özgürlük günlerini kutladı. Bilindiği üzere Hollanda, 1940 – 1945 yılları arasında Alman nazileri tarafından işgal edilmişti, İşgal sırasında Yahudi vatandaşlar, hiçbir ülkede olmadığı kadar, işgalcılara ihbar edilerek yakalatılmıştı. 77 yıl aradan sonra şimdi yapılan yüzlerce etkinlik, […]

Ramazan’la birlikte Avrupa literatürüne kazandırılan kavramlar

Mübarek ve içinde idrak etmeye muhtaç olduğumuz gizli hakikatlerin de var olduğu bir Ramazan’ın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu bireysel haz ve tecrübenin yanı sıra, bir de Ramazan’ın toplumsal yönü var. Örneğin, Ramazan’ın başlamasıyla birlikte, Hollanda medyasında da oruç ile ilgili haberler, yorumlar ve söyleşiler yayınlandı. Ramazan kültürüne ait bazı kavramlar, tercümeye gerek kalmadan, Avrupa literatürüne […]

Başbakan Rutte’nin Ankara ziyareti ve Hollanda’daki yankıları

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, on yıl gibi uzun bir aradan sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Ankara’da ziyaret etti. Rutte’nin ziyareti, her ne kadar Hollanda medyasında ‘pragmatik bir ilişki’ başlığı ile duyurulsa da, Türkiye’nin Avrupa ve NATO için vazgeçilmez bir partner olduğu bir kez daha dillendirildi. Başbakan Rutte ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buluşması Hollanda medyasında geniş yer […]

Avrupalılar, Avrupa Birliği’ni yeterince bilmiyorlar

Geçen yıl dijital olarak başlatılan, ‘Avrupa’nın Geleceği Konferansı’ ile ilgili, bu köşede iki ayrı yorum paylaşmıştım. Söz konusu yorumlar, “Avrupa’nın Geleceği Konferansı ve Avrupa Türkleri” ile “Avrupa’nın Geleceği Konferansı üzerine eleştiriler” başlıklarıyla yayınlanmıştı. Konferans başlayalı, dokuz ay oldu. Bu süre içinde söz konusu konferansa 4 milyonu aşkın Avrupa vatandaşı katıldı. Konferansın şimdiye kadar ulaştığı hedeflere […]

Hollanda ve Almanya koalisyon hükümetleri protokollerinde göç ve mülteciler

Hollanda’da 15-17 Mart tarihlerinde genel seçimler yapılmıştı. Seçimden iktidar partisi VVD birinci ve sol liberal D66 parti ikinci büyük parti olarak çıktı. Ülke yönetimine on yıllarca katkıda bulunan Hıristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar oy kaybeden partiler oldular. Aylar süren müzakereler neticesinde, VVD, D66, CDA ve CU partileri anlaştılar ve 271 gün sonra koalisyon hükümeti protokolü […]

Hollanda’da 4’üncü Rutte hükümetinin programında neler var?

Türkevi’nden yeni bir çevrimiçi tartışma programı Amsterdam Tartışmaları ile 60 program gerçekleştiren Hollanda Türkevi Topluluğu, “Gözlem; Hollanda’da Türkevi-Türkevi’nde Hollanda” adlı yeni bir programla faaliyetlerine bir yenisini daha ekledi. Gözlem programı, pandemiyle birlikte küresel düzeyde değişen şartlara uyum sağlayarak çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. İlk programın konusu, Hollanda’da 17 Mart 2021’de yapılan seçimlerden 299 gün sonra kurulan 4’üncü […]

Turkevi.nl © 2023