Türkevi

  • ANASAYFA 
  • FAALİYETLER
  • YAYINLAR
  • PROJELER
  • ARŞİV
  • HAKKIMIZDA
  • FOTO ALBÜM
  • VIDEO
  • İLETİŞİM

Tebriz, Bakü, Ankara… Biz hara? Fars hara?

6. Türkevi Konuşmalarında Traktör Sazı futbol fenomeni ve İran’daki Türk kimliği masaya yatırıldı…

Orta Doğu uzmanı Yasin Sarı: “Traktör, İran’daki sosyal rahatsızlığın futbol sahalarına yansıması ve Türk kimliğinin sembolleşmesidir…”

AMSTERDAM – Hafta sonu gerçekleşen 6. Türkevi Konuşmaları toplantısına Akademisyen Orta Doğu uzmanı sayın Yasin Sarı misafir oldu. Yasin Sarı “İran Türkleri ve Traktör Sazı Futbal hareketini” anlattı.

Groningen Üniversitesi mezunu genç akademisyen ve Orta Doğu uzmanı Yasin Sarı yüksek lisansını İran’daki Traktör Sazi Futbol takımı taraftarları üzerine yaptı. İftar öncesi Türkevi’nde yapılan programda Yasin Sarı sırasıyla ‘İran’daki Türkler’, ‘1906 – 1982 yılları arasıda İran’daki siyasi milli hareketler’, ‘1979 İran İslam Devrimi’, ‘2006 Karikatür Krizi’ ve ‘2009 Traktor Sazi fenomeni’ni anlattı.

İran Türkleri

Yasin Sarı konuşmasına İran’daki Türklerle ilgili genel bilgiler ve sayılar vererek başladı. Her ne kadar İran’da yaşayan Türk sayısı tam olarak bilinmesede, İran resmi verilerine göre 9 milyon Türkün yaşadığı doğru olamaz. Genel kanaat İran’da 30 – 35 milyon Türk nüfusunun yaşadığı yönündedir. İran Türklerinin ezici bir bölümü Azerbaycan Türklerinden oluşur. Bunun yanısıra Türkmen ve Kaşkay Türkleri, Şahsevenler, Sovjet Rusya’sından kaçan ve İran’a yerleşen Türk boyları İran Türklerini oluştururlar. Türkçe her türlü engellemelere rağmen halk tarafından kullanılan bir dildir. Pazar yerlerinde, çarşıda ve ticaret hayatında Türkçe konuşulmaya devam ediyor. Türklerin yoğun olarak yaşadıkları yerleşim yerleri Tebriz, Erdebil, Urumiye, Zencan, Hemedan’dır.

Millî Hareketler

Orta Doğu Uzmanı Yasin Sarı konuşmasına İran’daki milli hareketleri kısaca tanımlayarak devam etti. Yasin Sarı 1906-1911 Settar Hân (1866-1914), 1920 Muhammed Hiyabânî (1879-1920), 1945-1946 Cafer Pisevari (1892-1947), 1979-1982 M. K. Seriatmedari (1905-1986) mücadeleleri üzerinde durdu. Kuzey Azerbaycan’da Rus işgaline karşı başlatılan istiklal mücadelesi hızla Güney Azerbaycan’da da yankı bulmuştur. Ruslar ve İngilizler İran’ı işgal ettiler. Bu iki güç anlaştılar, Tebriz merkezli başlayan istiklal mücadelesi verenler ve liderleri Settar Han öldürüldü. Diğer taraftan Güney Azerbaycan istiklal mücadelesi 1922 yılında İngilizlerin de yardımıyla yeni Pehlevi hükûmeti tarafından bastırıldı. İran’daki Türkler 1924 yılından itibaren asimilasyonla karşı karşıyadırlar. Sonraki yıllarda da milli hareketler farklı liderlerin öncülüğünde devam etmiştir. 1979 İran İslam Devrimi’nde Şah yönetimine karşı bir çok grup ittifak yapmıştır.

Bir umut: 1979 İran İslam Devrimi

Yasin Sarı İran İslam Devrimi hakkında da şunları söyledi: ‘İran Türklerinin 1979 İran İslam Devrimini açıkca destekledikler. Tebriz’den başlayan destek tüm İran bölgelerine yayıldı. Türklerin beklentisi dikdatör bi rrejime karşı demokfratik İslam Devrimini desteklemekti. İran Türklerinin liderliğini Şeriat Madari yamaktaydı. Devrimden sonra Türklerin beklentileri yerine getirilmediği gibi, Şeriat Madari rejim tarafından gözerim altında tutuldu. Ayrıca bir çok insan da Tahran’a dağıltıldılar. 1979 İran İslam Devrimi bir umut olarak görüldü ama realitede bu mümkün olmadı’.

Devrimden sonra, özellikle 198 – 1988 yılları arasıda İran’da etnik sorunların buzdolabına konulduğunu söyleyen Yasin Sarı özellikle Sovjetler Birliğinin dağılması ve Azerbaycan’ın bağımsızlığı ve elbette Karabağ Meselesiyle birlikte yeniden bir milli uyanışın başladığına dikkat çekti. Bu süreçte hiç şüphesiz Türkiye ile İran arasındaki ticaretin artması, Türkiye’ye giderek artan geziler, çanak anten üzerinden seyredilen Türk dizileri de önemli rol oynadı.

Karikatür Krizi

Yasin Sarı, milli hareketler tarihinde 2006 yılında İran’da yaşanan karikatür krizinin önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Olayın ‘İran’ adlı bir dergide yayınlanan karikatürde kullanılan dil ve kurulan cümleyle başladığını ve Türklerin ‘hamamböceği’ne benzetilmiş olmaları tepkilerine yol açtığını belirten Yasin Sarı   Tahran Üniversitesi`ndeki Türk öğrenciler olayı protesto etmek için miting yaptılar dedi. Rejim aleyhine sloganlar atarak, Azerbaycan ölmedi, dilini unutmadı ifadeleriyle rahatsızlıklarını dile getirirler. 2006 yılında yaşanan Karikatür Krizi de milli uyanışın tetikleyicisi oldu, kitlesel tepkiler baş gösterdi. Tabiiki bu arada başlayan yasaklar, Türkçe’ye karşı artan baskı, örgütlenme yollarının tıkanması da tepkisel sokak hareketlerini arttırdı. Neticede bu hareketler 2009 Tarktör Sazı fenomeni olarak tarihe geçti.

2009 Traktor Sazi fenomeni

Traktör Sazi Tebrizi futbol kulubünün 1970 yılında Tebriz’de kurulduğunu belirten Yasin Sarı, Kulubün adını Tebriz’deki -ülkenin en büyük- traktör fabrikasından aldığını söyledi. Kulüp, 2013 Asya Şampiyonlar Ligi’nde ilk kez yer almış. Zaman içinde Traktor Sazi kuubü İran’ın kuzeyindeki Azerbaycan Türk kimliğinin sembolü olduğunu söyleyen Yasin Sarı kulubün armasının ay yıldız, renklerinin ise kırmızı beyaz dolduğuna dikkat çekti. Taraftarlar stadyumda  bozkurt işaret yaparken, açılan pankartlarda da “Ne Mutlu Türküm Diyene”, “Güney Azerbaycan İran değildir”, “Pers faşizmini durdurun” sloganlarının yer aldığını söyleyen Yasin Sarı taraftarların aynı zaman da  “Tebriz, Bakü Ankara… Biz hara? Fars hara? (Fars nere, biz nere?) diye bağırdıklarını belirtti.

Traktör Sazi’nin İran’da fenomeşlesinin sebepleri üzerinde de duran Yasin Sarı Futbolun mobilize etme gücü, taraftar/kitle dinamizmi, özgürlük alanı olarak önemli rol oynadığını belirtti. İran rejiminin de bu gidişattan adeta memnun olduğunu, zira kitlelerin stadyumlarda gerginliklerini attıklarını, kitlenin bu alanda belki de daha kolay kontrol edildiğini belirten Yasin Sarı, esasen bu olayda bir anonimleşme ve siyâsî özgürlük yaşandığını, zira binlerce insanın içinde bireyler tabulara karşı olduklarını ifade ettiklerini söyledi.

Traktör Sazi’nin bu kadar popüler olmasının bir taraftan da ‘İran’da örgütlenmelerin daraltılması, toplumsal faaliyetlerin sınırlandırılması, siyasi baskıların artması ve futbolun kitlesel bir eğlence olmasının’ da etkisinin olduğunun söylenebileceğini ifade eden Yasin Sarı ‘Güney Azerbaycan’ın lidersiz olması, ezelden beri var olan Tebriz-Tahran çekismesi (bölgeselcilik), 1990’lı yıllardan itibaren artan Türk milliyetçiliği ve 2006 Karikatür krizi’ de Traktör Sazi’nin popülar olmasında rol oynamıştır dedi.

Traktör Sazi taraftar kimliği üzerinde de duran Yasin Sarı kimliğin ülkenin şartlarına göre ‘biz ve ötekiler’ tanımlasından beslendiğini, her taraftarın Türk veya Türk milliyetçisi olmadığını, her taraftarın ayrılıkçı veya bölgeci olmadığına dikkat çekti. Buna rağmen ‘Traktör Sazi’nin Güney Azerbaycan Türk kimliğinin, Güney Azerbaycân millî hareketinin, İran Türklüğünün de ortak paydası’ olduğunu, zira ‘stadyumda Türklük vurgusu, Anadil, Bölgeselcilik, Fars ırkçılığına karşıtlık, Urmiye Gölü ve Hocalı Soykırınının’ ifade edildiğini sözlerine ekleyen Yasin Sarı, ‘Traktör Sazi’nin aslında İran’daki toplumsal rahatsızlığın futbol sahalarına yansıması ve İran’da Türk kimliğinin sembolleşmesidir’ diyerek sözlerini bitirdi.

Amsterdam  / 4 Haziran 207

SOSYAL MEDYADAN BİZİ TAKİP EDİN

  • Facebook
  • RSS Feed
  • Twitter
  • YouTube

Partner kuruluşlar

AVRASYA SİVİL TOPLUM FORUMU

Veyis Güngör Köşe Yazıları

Hollanda’nın bağımsızlığı ve tarihten ders almak

5 mayıs, içinde yaşadığımız ülke Hollanda için, hüzün ve sevincin iç içe yaşandığı bir gündür. Keder, hüzün ve acı… Ülke, Alman Nazileri tarafından 1940 yılında işgal edilmişti. Acılar, 1945 yılının mayıs ayına kadar devam etti. 5 mayıs 1945 tarihinde Hollanda bağımsızlığına kavuştu, özgür oldu ve sevinç başladı. İşte, Hollanda tarihinin o karanlık yıllarında yaşananların tekrarlanmaması […]

İki Avrupa, iki kutlama ve iki güç gösterisi…

Dün, 9 Mayıs kutlamaları yapıldı. İki ayrı bayram ve iki ayrı Avrupa ile karşı karşıyaydık adeta. Bir tarafta, Moskova’da yani Kızıl Meydan’da Naziler’e karşı kazanılan zaferin kutlaması, diğer tarafta Strasburg’da yapılan ‘Avrupa Günü’ kutlaması. Bilindiği üzere, 9 Mayıs 1945 Sovyet halkının Naziler’e karşı zafer günüyken, 9 Mayıs 1950 tarihi de, Robert Schuman öncülüğünde, Almanya ve […]

Tarihten ders almak ve İkinci Dünya Savaşı

Hollanda, iki yıl aradan sonra, çok görkemli bir şekilde 4 Mayıs’ta vefat edenleri anma ve 5 Mayıs’ta bağımsızlık ve özgürlük günlerini kutladı. Bilindiği üzere Hollanda, 1940 – 1945 yılları arasında Alman nazileri tarafından işgal edilmişti, İşgal sırasında Yahudi vatandaşlar, hiçbir ülkede olmadığı kadar, işgalcılara ihbar edilerek yakalatılmıştı. 77 yıl aradan sonra şimdi yapılan yüzlerce etkinlik, […]

Ramazan’la birlikte Avrupa literatürüne kazandırılan kavramlar

Mübarek ve içinde idrak etmeye muhtaç olduğumuz gizli hakikatlerin de var olduğu bir Ramazan’ın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu bireysel haz ve tecrübenin yanı sıra, bir de Ramazan’ın toplumsal yönü var. Örneğin, Ramazan’ın başlamasıyla birlikte, Hollanda medyasında da oruç ile ilgili haberler, yorumlar ve söyleşiler yayınlandı. Ramazan kültürüne ait bazı kavramlar, tercümeye gerek kalmadan, Avrupa literatürüne […]

Başbakan Rutte’nin Ankara ziyareti ve Hollanda’daki yankıları

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, on yıl gibi uzun bir aradan sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Ankara’da ziyaret etti. Rutte’nin ziyareti, her ne kadar Hollanda medyasında ‘pragmatik bir ilişki’ başlığı ile duyurulsa da, Türkiye’nin Avrupa ve NATO için vazgeçilmez bir partner olduğu bir kez daha dillendirildi. Başbakan Rutte ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buluşması Hollanda medyasında geniş yer […]

Avrupalılar, Avrupa Birliği’ni yeterince bilmiyorlar

Geçen yıl dijital olarak başlatılan, ‘Avrupa’nın Geleceği Konferansı’ ile ilgili, bu köşede iki ayrı yorum paylaşmıştım. Söz konusu yorumlar, “Avrupa’nın Geleceği Konferansı ve Avrupa Türkleri” ile “Avrupa’nın Geleceği Konferansı üzerine eleştiriler” başlıklarıyla yayınlanmıştı. Konferans başlayalı, dokuz ay oldu. Bu süre içinde söz konusu konferansa 4 milyonu aşkın Avrupa vatandaşı katıldı. Konferansın şimdiye kadar ulaştığı hedeflere […]

Hollanda ve Almanya koalisyon hükümetleri protokollerinde göç ve mülteciler

Hollanda’da 15-17 Mart tarihlerinde genel seçimler yapılmıştı. Seçimden iktidar partisi VVD birinci ve sol liberal D66 parti ikinci büyük parti olarak çıktı. Ülke yönetimine on yıllarca katkıda bulunan Hıristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar oy kaybeden partiler oldular. Aylar süren müzakereler neticesinde, VVD, D66, CDA ve CU partileri anlaştılar ve 271 gün sonra koalisyon hükümeti protokolü […]

Turkevi.nl © 2023