Türkevi

  • ANASAYFA 
  • FAALİYETLER
  • YAYINLAR
  • PROJELER
  • ARŞİV
  • HAKKIMIZDA
  • FOTO ALBÜM
  • VIDEO
  • İLETİŞİM

2016 Yılı Değerlendirmesi ve 2017 Yılından Beklentiler

“Anadolu irfanı; adalet, merhamet ve muhabbet, Avrupa’nın ötekileştirme sorunsalının tek alternatifidir”…

 Avrupa Türk diasporası olarak, çok zorlu bir yılı geride bıraktık. 2016 yılı, hem Türkiye hem Avrupa için adeta felaketler yılı oldu. Türkiye’de milletimizin varlığına kasteden 15 Temmuz kanlı darbesi ve yıl boyu devam eden terör saldırıları yaşandı. Avrupa’da da mülteci krizi, ırkçılık ve İslamofobi yükselirken, Avrupa’nın çeşitli kentlerinde terör saldırılarına şahit olduk.
Diğer taraftan, Türkiye -Avrupa Birliği ilişkilerinin gerilmesi ve Avrupa’da Türkiye – Erdoğan karşıtı yayınlar ve oluşturulan nefret söylemi de, Avrupa Türk diasporasını bir hayli üzdü.Avrupa ülkeleri ve Avrupa’daki Türkler, 2017 yılına bu sorunlarla girdi. Bunlara ek olarak, Avrupa’da seçim süreci de başladı. Seçim sürecinde, sadece ırkçı ve faşist partiler değil, aynı zamanda Liberaller, Sosyal Demokratlar ve Hıristiyan Demokratlar da oy endişesiyle Müslümanları ve mültecileri seçim malzemesi olarak kullanacaklardır. Ayrıca, Türkiye- Avrupa Birliği ilişkileri ve Türkiye’deki gelişmeler de Avrupa’daki siyasi partiler tarafından araçsallaştırılacaktır.2016’da Avrupa’da ekonomi canlanmıştır. Ancak, farklı alanlarda kriz ve güven bunalımı devam etmektedir. Avrupa kimliği, güvenliği, terör saldırıları ve korkusu bunlardan bazılarıdır. Bu sorunlara bir de Amerika’da Donald Trump’un seçimleri kazanması ve bundan dolayı Avrupa’da yaşanan hayal kırıklığı eklenmelidir.

Avrupa’nın içinde bulunduğu bu kaotik ortam başta olmak üzere, farklılığa tahammülsüzlük, ötekileştirme, Müslümanları potansiyel suçlu görme gibi endişe veren gelişmeler de hiç şüphesiz Avrupa Türk diasporasını da yakından etkilemektedir. Etkilemekle kalmayıp, bizi, aynı zamanda, bu sorunlarla mücadeleye katkıda bulunmaya zorlarken, bir sosyal sorumluluk da yüklemektedir.

Bu sosyal sorumluluk çerçevesinde maziye baktığımızda, Avrupa’nın bugün yaşadığı süreci, bizim de tarihin farklı dönemlerinde tecrübe ettiğimizi görmekteyiz.
Bunun en somut örneği 13. Yüzyıl Anadolu’sunda yaşadıklarımızdır. Bir tarafta ‘Osmanlı öncesi beylik çatışmaları’, ‘Haçlı Seferleri’, ‘Moğol İstilası’ ve bunların oluşturduğu ‘korku’, diğer tarafta tarihte örneği fazla olmayan farklı kültürlerin buluşmaları ve toplumların ahenk içinde yaşama süreci.
Bu şartlarda oluşturduğumuz birlikte yaşama modeli ve tecrübemiz…

Bu tarihi tecrübe ve kültürel miras perspektifinden hareket ederek, yeni girdiğimiz 2017’de, onca soruna ve zorluğa karşı, üzerimize düşen sorumluluğu bir defa daha düşünmeliyiz. Avrupa Türk diasporası olarak, Anadolu’da sistemleştirilen İslam’ın sosyal hayattaki inceliklerini ortaya çıkarmalı ve bu sistemi şekillendiren referans kişiler ve onların düşüncelerinin aktüelleştirilmesine yönelmeliyiz. Bu tarihi tecrübe ve model bize, hassaten gençlerimize müthiş bir özgüven verecektir. Böylece Avrupa Türk diasporası hem kendine hem de içinde yaşadığı Avrupa toplumuna daha pozitif katkı yapabilecektir.

Nihai olarak İslam’a ve Müslümanlar’a karşı oluşan, “korku”, “nefret söylemi”, “ötekileştirme” ve‘menfi tavırlar’, zamanla yerini gerçek ‘İslam algısı’na ve onun insanlığa sunduğu, adalet, merhamet ve muhabbet mesajına bırakacaktır.

Tabii ki, birlikte yaşama kültürü için referanslarımızı tanıtırken, kendi tutum ve davranışlarımızı da ciddi bir manada gözden geçirmeliyiz. Özeleştiri yapmalıyız. İşe, kendimizden başlamalıyız.
Nitekim ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
Ötekileştirmeyle mücadele ederken kendimiz de aynı hataya düşmemeliyiz.
Aksi takdirde referanslarımızın da bize bir faydası olmayacaktır.

9 Ocak 2017 / Amsterdam

Veyis GÜNGÖR
Türkevi Topluluğu

SOSYAL MEDYADAN BİZİ TAKİP EDİN

  • Facebook
  • RSS Feed
  • Twitter
  • YouTube

Partner kuruluşlar

AVRASYA SİVİL TOPLUM FORUMU

Veyis Güngör Köşe Yazıları

İki Avrupa, iki kutlama ve iki güç gösterisi…

Dün, 9 Mayıs kutlamaları yapıldı. İki ayrı bayram ve iki ayrı Avrupa ile karşı karşıyaydık adeta. Bir tarafta, Moskova’da yani Kızıl Meydan’da Naziler’e karşı kazanılan zaferin kutlaması, diğer tarafta Strasburg’da yapılan ‘Avrupa Günü’ kutlaması. Bilindiği üzere, 9 Mayıs 1945 Sovyet halkının Naziler’e karşı zafer günüyken, 9 Mayıs 1950 tarihi de, Robert Schuman öncülüğünde, Almanya ve […]

Tarihten ders almak ve İkinci Dünya Savaşı

Hollanda, iki yıl aradan sonra, çok görkemli bir şekilde 4 Mayıs’ta vefat edenleri anma ve 5 Mayıs’ta bağımsızlık ve özgürlük günlerini kutladı. Bilindiği üzere Hollanda, 1940 – 1945 yılları arasında Alman nazileri tarafından işgal edilmişti, İşgal sırasında Yahudi vatandaşlar, hiçbir ülkede olmadığı kadar, işgalcılara ihbar edilerek yakalatılmıştı. 77 yıl aradan sonra şimdi yapılan yüzlerce etkinlik, […]

Ramazan’la birlikte Avrupa literatürüne kazandırılan kavramlar

Mübarek ve içinde idrak etmeye muhtaç olduğumuz gizli hakikatlerin de var olduğu bir Ramazan’ın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu bireysel haz ve tecrübenin yanı sıra, bir de Ramazan’ın toplumsal yönü var. Örneğin, Ramazan’ın başlamasıyla birlikte, Hollanda medyasında da oruç ile ilgili haberler, yorumlar ve söyleşiler yayınlandı. Ramazan kültürüne ait bazı kavramlar, tercümeye gerek kalmadan, Avrupa literatürüne […]

Başbakan Rutte’nin Ankara ziyareti ve Hollanda’daki yankıları

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, on yıl gibi uzun bir aradan sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Ankara’da ziyaret etti. Rutte’nin ziyareti, her ne kadar Hollanda medyasında ‘pragmatik bir ilişki’ başlığı ile duyurulsa da, Türkiye’nin Avrupa ve NATO için vazgeçilmez bir partner olduğu bir kez daha dillendirildi. Başbakan Rutte ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buluşması Hollanda medyasında geniş yer […]

Avrupalılar, Avrupa Birliği’ni yeterince bilmiyorlar

Geçen yıl dijital olarak başlatılan, ‘Avrupa’nın Geleceği Konferansı’ ile ilgili, bu köşede iki ayrı yorum paylaşmıştım. Söz konusu yorumlar, “Avrupa’nın Geleceği Konferansı ve Avrupa Türkleri” ile “Avrupa’nın Geleceği Konferansı üzerine eleştiriler” başlıklarıyla yayınlanmıştı. Konferans başlayalı, dokuz ay oldu. Bu süre içinde söz konusu konferansa 4 milyonu aşkın Avrupa vatandaşı katıldı. Konferansın şimdiye kadar ulaştığı hedeflere […]

Hollanda ve Almanya koalisyon hükümetleri protokollerinde göç ve mülteciler

Hollanda’da 15-17 Mart tarihlerinde genel seçimler yapılmıştı. Seçimden iktidar partisi VVD birinci ve sol liberal D66 parti ikinci büyük parti olarak çıktı. Ülke yönetimine on yıllarca katkıda bulunan Hıristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar oy kaybeden partiler oldular. Aylar süren müzakereler neticesinde, VVD, D66, CDA ve CU partileri anlaştılar ve 271 gün sonra koalisyon hükümeti protokolü […]

Hollanda’da 4’üncü Rutte hükümetinin programında neler var?

Türkevi’nden yeni bir çevrimiçi tartışma programı Amsterdam Tartışmaları ile 60 program gerçekleştiren Hollanda Türkevi Topluluğu, “Gözlem; Hollanda’da Türkevi-Türkevi’nde Hollanda” adlı yeni bir programla faaliyetlerine bir yenisini daha ekledi. Gözlem programı, pandemiyle birlikte küresel düzeyde değişen şartlara uyum sağlayarak çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. İlk programın konusu, Hollanda’da 17 Mart 2021’de yapılan seçimlerden 299 gün sonra kurulan 4’üncü […]

Turkevi.nl © 2023