Gözden kaçan farklı bir siyasi katılım örneği…
Hollanda gümbür gümbür kasım ayında yapılacak olağanüstü milletvekili seçimlerine gidiyor. Siyasi partilerde yaşanan değişim ve lider yenilenmesi, listelerde genç simaların yer almasını sağladı. Tahmin edileceği gibi, her seçim döneminde siyasi katılım gündemimize gelir. Siyasi katılım, Türk toplumunda genel olarak, milletvekili, il genel meclisi, belediye meclisi seçimlerinde yapılan listelerde Türklerin olup olmamasıyla değerlendirilir. Oysa siyasi katılım sadece seçimlerle sınırlı olmayıp, geniş bir süreci içerir. Bu sürecin ne olduğunu, her seçim döneminde yaza yaza yorulmadık.
Ancak, bu defa, uzun uzun siyasi katılım süreçlerini yazmayacağım. Farklı bir siyasi katılım örneği üzerinde duracağım. Değerli kardeşim, çok yönlü Burhan Carlak’ın girişimiyle gerçekleşen ve kısa bir süre önce bazı medya organlarında da yer alan bir siyasi katılım araştırması sonuçlarına değineceğim. Sevgili Carlak’ı, yer yer aynı anda beş altı alanda koşturduğu için, en üst düzeyde eleştirsem de, bu defa da Hollanda Türk toplumunun siyasi bilinçlenmesine katkıda bulunan bir projeye ön ayak olması, beni ziyadesiyle memnun etmiştir. Hengelo Belediye Meclis üyesi Burhan Carlak’a teşekkür ederim.
Hollanda’da göçmen kökenli toplulukların siyasi katılım araştırması, üç hafta önce bu köşede sizlerle sonuçlarını paylaştığım, “Müslüman ayrımcılığı ve İslam eleştirisi” konulu araştırmayı yapan kısa adı KIS (Kennis Platform Inclusief Samenleving) kurumu tarafından yapılmış. Koen Kros ve Mellouki Cadat-Lampe tarafından yapılan araştırma konusu, “Hollanda Belediye Danışma Kurullarında Çoğulculuk”. Yani göçmen kökenli belediye sakinlerinin bu kurullara katılımının önündeki engeller ve teşvikler araştırılmış.
Şehir sakinleri tarfından oluşturulan Belediye Danışma Kurulları, belediyelerin geliştirecekleri politikalar konusunda, sorulsun veya sorulmasın, tavsiyelerde bulunurlar. Danışma Kurulları, katılımcı demokrasinin olmazsa olmazları arasındadır. Kurul üyelerinin belirlenmesinde her hangi bir yasal yönetmelik olmaması, üyelerin katılımında yerel farklılıklar görülmektedir. Yapılan bir çok araştırmaya göre, Belediye Danışma Kurulları’nda göçmen kökenli belediye sakinlerinin temsil edilmediği görülmektedir.
Siyasi katılım alanında yapılan araştırmaların incelenmesi, yani literatür araştırması ve mülakatla elde edilen bilgilere göre, göçmen kökenli belediye sakinlerinin kurullarda temsil edilememesinde, ilgisizlik öne çıkmaktadır. Diğer bir etken ise, belediyelerin, danışma kurullarını oluştururken yeterince geniş kitlelere ve göçmen kökenlilere ulaşmadığıdır. Bir başka olumsuz etken ise, bazı belediyelerin, danışma kurullarına vakit ayırmaması veya ciddiye almamasıdır.
Oysa, Belediye Danışma Kurulları, halkın sesi olup, vatandaşın yerel siyasi kararlara katılımını, yani yönetimde temsil edilmesinin önemli bir şeklidir. Böyle bir mekanizmada, hiç şüphesiz o şehirde ikamet eden sakinlerin çeşitliliğinin yansıması sağlıklı bir demokrasi gereğidir. Bu gerçeğe rağmen, göçmen kökenlilerin Danışma Kurulları’nda yeterince temsil edilmemesi, bu kurulların toplumun zenginliğini yansıtmadığının işaretidir.
Hollanda Türklerinin siyasi katılım süreçlerinin en canlı olduğu periyodlarda ortaya çıkan şikâyetlerden birisi, yazılan raporların, alınan kararların ve gerekçelerinin, ağır bir dilde yazılmış olmasıydı. O yıllarda (1985 – 1995) gerek belediye meclis üyeliklerine seçilen gerekse belediye meclisi danışma kurulunda yer alanların ortak şikayetleri bu yöndeydi. Aynı gerekçelerle, belediye danışma kurullarına göçmenlerin hala ilgi göstermemesi ilginç bir durum.
Siyasi katılım sürecinin farklı bir örneğini oluşturan, Belediye Meclisi Danışma Kurulları ile ilgili yapılan araştırmada, göçmen kökenlilerin sürece katılması için çeşitli tavsiyeler yer almakta. Tavsiyeler üç ana grupta toplanmış. Bunlar başlıklar halinde: Belediyelerin üzerine düşen görevler, Danışma Kurulları’nın yapması gerekenler ve vatandaşın üzerine düşen görevler.
Somut önerilerin yer aldığı araştırma raporu, siyasetçiler başta olmak üzere, bürokratlara ve ilgili kurumlara gönderiliyor.
Araştırma Raporu’nun, Hollanda Türk toplumu temsilcileri tarafından da dikkatle okunması gerekmektedir. Özellikle, tavsiyeler bölümünde yer alan göçmen kökenli vatandaşların siyasi katılımlarının teşvik edilmesi, topluma katılım, özgüven oluşturulması, karar vericilere yardımcı olunması üzerinde kararlılıkla durulmalıdır.
Veyis Güngör
22 Eylül 2023