Türkevi

  • ANASAYFA 
  • FAALİYETLER
  • YAYINLAR
  • PROJELER
  • ARŞİV
  • HAKKIMIZDA
  • FOTO ALBÜM
  • VIDEO
  • İLETİŞİM

35. Amsterdam Tartismalarinda Islam ve asirilik tartışıldı

Aşɪrɪlɪk sadece Müslümanlarɪn değil toplumun genelinin problemidir
Paris’te mizah dergisi Charlie Hebdo’nun üç terörist tarafından basılıp ikisi güvenlik görevlisi olmak üzere 12 kişinin öldürülmesi tüm dünyada geniş yankılar buldu. Bu konu günlerce medya organlarında gündemin birinci madesi olarak işlendi ve kamuoyunda bu yayınlar yoluyla bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Ne yazık ki bu algı oluşturulurken objektifliğin pek esamesi okunmadı. Mesele sadece Batılı gözüyle ve salt dini motifler temel alınarak gündemde tutuldu. Farklı boyutlara işaret edenler de olabildiğince göz ardı edildi.
35. Amsterdam Tartismalari 2 Türkevi Topluluğunun aylık olarak düzenlediği Amsterdam Tartışmaları “Müslümanlar ve Aşırılık” temasıyla meselenin farklı boyutlarını, özellikle de konunun edilgenleri konumuna gelen Müslümanların bakış açısından ele alıp tartışılmasını sağladı. Bu amaçla davet edilen panelistlerin her birisi konuya oldukça hakim ve bugüne kadarki duruşlarıyla da tanınan kimselerdi. Siyaset bilimci ve yazar Ewoud Butter, sosyal medyada başlatılan “nietmijnislam (benim İslamım değil)” kampanyasının mimarlarından Fas kökenli subay Mostafa Hilali, sivil toplum aktivisti ve yorumcu Ahmet Erdoğan ve kamu yönetimi öğrencisi ve yerel siyasetçi Fevziye Şahin moderatör Ahmet Suat Arı’nın yönetiminde mesleyi nasıl okuduklarını ve bu okumalarının referanslarını, büyük bir çoğunluğu üniversite gençliğinden oluşan katılımcılarla paylaştılar.
Panelistlere yöneltilen ve Avrupa kamuoyunda da sɪklɪkla ifade edilen tezlerle başlayan tartɪşma daha sonra interaktif bir hal alɪp herkesin düşüncelerini doğrudan söyleyebildiği bir tartɪşmaya dönüştü. Gerek katɪlɪmcɪlar gerekse panelistlerin ekseriyetle üzerinde hemfikir olduklarɪ en önemli husus her olay sonrasɪ Müslümanlara kollektif olarak yaklaşɪlmasɪndan duyulan rahatsɪzlɪktı. Müslümanlarɪn kahir ekseriyeti bu eylemleri tasvip etmezken, sanki bunun tersi bir durum söz konusuymuş gibi bir algɪ oluşturulmak istendiği ve bunun da çoğu zaman kasden yapɪldɪğɪ bazɪ katɪlɪmcɪlar tarafɪndan iddia edildi.

Ewoud Butter makalelerinde de ifade ettiği gibi Batɪlɪlarɪn tavrɪnɪn toplumda ayrɪşmalara, hatta ɪrkçɪlɪğa sebep olduğunu, bazɪ siyasiler ve medya organlarɪnɪn da Müslümanlar hakkɪnda olumsuz bir algɪ oluşmasɪnda çok önemli rollerinin olduğunu belirtti. Ayrɪca Batɪ toplumunun anti semitizme karşɪ hassas olduğunu, ancak bu hassasiyetin islamofobi konusunda pek görülmediğini de belitti. Butter bu sorunu salt güvenlik sorunu olarak görmenin hiç bir faydasɪ olmadɪğɪnɪ, ayrɪca bu konuda da çifte standardɪn söz konusu olduğunu söyledi. Suriye’ye giden bir genç terörist muamelesi görürken PKK’ya katɪlan birisi ‘kahraman’ olarak görülmektedir diyen Butter, bu tavɪrlarɪn da gençlerin radikalleşmesinde önemli bir faktör olduğunu belirtti.

35. Amsterdam Tartismalari 1Nietmijnislam grubunu başlatanlardan birisi olan Mostafa Hilali ise Müslümanlarɪn sürekli olumsuz olaylarla gündeme gelmesinden rahatsɪzlɪk duyduklarɪnɪ ve kendilerinin İslamɪ algɪlamalarɪnɪn tamamen farklɪ olduğunu ve bunun da kamuoyu tarafɪndan bilinmesi gerektiğini savundu. Bazɪ katɪlɪmcɪlarɪn “nietmijnislam” girişiminin islami terörü bir nevi kabul etmek anlamɪna geldiğini ve soruna herhangi bir çözüm içermediğini iddia ederken, bazɪlarɪ da bu tavɪrla sözde ‘Müslümanlar’ adɪna yapɪlan bir takɪm eylemlere karşɪ toplumun tepkisini ortaya koyduğu için anlamlɪ bir girişim olduğunu ifade ettiler.
Ahmet Erdoğan ise savunma mekanizmasɪyla hareket etmenin bir anlamɪ olmadɪğɪnɪ, hatta bunun bir takɪm güçlerin emellerine hizmet edeceğini iddia etti. Savunmaya geçmek yerine olayɪn sosyolojik ve uluslararasɪ siyaset boyutuna bakɪlmasɪ gerektiğini de belirtirken, dünyanɪn her tarafɪnda her gün onlarca insanɪn katledildiğini ve Batɪ’da onlarla ilgili bir hassasiyetin görülmediğini, haliyle de çok seçici bir yaklaşɪmɪn söz konusu olduğunu iddia etti. Erdoğan’a göre Paris saldɪrɪsɪ ve ona benzer diğer eylemlerin kimin tarafɪndan gerçekleştirildiğinin de kesin olarak belli değildir ve maksat dikkatleri Müslüman imajɪna sistemli bir müdahaledir.
Fevziye Şahin aşɪrɪlɪğɪn sadece Müslümanlarɪn değil aynɪ zamanda toplumun tamamɪnɪn sorunu olduğunu, sonuçlarɪndan da tüm toplumun etkilendiğini belirtti. Müslümanlarɪn teröristlerin eylemlerine karşɪ tavɪr almalarɪnɪn sorunu çözmeyeceğini, ancak tavɪr almak isteyenlerin de bunu yapabilmesi gerekir diyen Şahin, asɪl yapɪlmasɪ gerekenin Müslümanlarɪn Müslüman olmayanlarla daha sɪk diyalog içinde olmalarɪdɪr dedi. Şahin: “Bizi iyi tanɪyan insanlar Paris saldɪrɪsɪ hakkɪnda ne düşündüğümüzü sormayacaklardɪr. Dolayɪsɪyla herkes için en önemli hedef toplumu muhatap alarak diyaloga geçmektir. Bu sadece bir takɪm olaylar sonrasɪ değil her zaman olmalɪdɪr.”
Tartışmada öne çıkan bir diğer husus da Müslümanların her olay sonrası başkalarının eylem ve söylemlerine tepki vermek yerine gündemi kendilerinin belirlemesi gerektiği fikri oldu. Kamuoyunu etkileyen pozisyonlarda olunmadığı müddetçe hep başkalarının peşinde koşmaya devam edileceğini ve bunun da pek bir faydasının olmayacağına vurgu yapıldı. Ayrıca içe kapanık olmak yerine yerli toplumlarla da sıkı ilişkiler kurmanın yollarının aranması gerektiği belirtildi.
Ahmet Suat Arɪ
Amsterdam Tartɪşmalarɪ Moderatörü

SOSYAL MEDYADAN BİZİ TAKİP EDİN

  • Facebook
  • RSS Feed
  • Twitter
  • YouTube

Partner kuruluşlar

AVRASYA SİVİL TOPLUM FORUMU

Veyis Güngör Köşe Yazıları

İki Avrupa, iki kutlama ve iki güç gösterisi…

Dün, 9 Mayıs kutlamaları yapıldı. İki ayrı bayram ve iki ayrı Avrupa ile karşı karşıyaydık adeta. Bir tarafta, Moskova’da yani Kızıl Meydan’da Naziler’e karşı kazanılan zaferin kutlaması, diğer tarafta Strasburg’da yapılan ‘Avrupa Günü’ kutlaması. Bilindiği üzere, 9 Mayıs 1945 Sovyet halkının Naziler’e karşı zafer günüyken, 9 Mayıs 1950 tarihi de, Robert Schuman öncülüğünde, Almanya ve […]

Tarihten ders almak ve İkinci Dünya Savaşı

Hollanda, iki yıl aradan sonra, çok görkemli bir şekilde 4 Mayıs’ta vefat edenleri anma ve 5 Mayıs’ta bağımsızlık ve özgürlük günlerini kutladı. Bilindiği üzere Hollanda, 1940 – 1945 yılları arasında Alman nazileri tarafından işgal edilmişti, İşgal sırasında Yahudi vatandaşlar, hiçbir ülkede olmadığı kadar, işgalcılara ihbar edilerek yakalatılmıştı. 77 yıl aradan sonra şimdi yapılan yüzlerce etkinlik, […]

Ramazan’la birlikte Avrupa literatürüne kazandırılan kavramlar

Mübarek ve içinde idrak etmeye muhtaç olduğumuz gizli hakikatlerin de var olduğu bir Ramazan’ın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu bireysel haz ve tecrübenin yanı sıra, bir de Ramazan’ın toplumsal yönü var. Örneğin, Ramazan’ın başlamasıyla birlikte, Hollanda medyasında da oruç ile ilgili haberler, yorumlar ve söyleşiler yayınlandı. Ramazan kültürüne ait bazı kavramlar, tercümeye gerek kalmadan, Avrupa literatürüne […]

Başbakan Rutte’nin Ankara ziyareti ve Hollanda’daki yankıları

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, on yıl gibi uzun bir aradan sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Ankara’da ziyaret etti. Rutte’nin ziyareti, her ne kadar Hollanda medyasında ‘pragmatik bir ilişki’ başlığı ile duyurulsa da, Türkiye’nin Avrupa ve NATO için vazgeçilmez bir partner olduğu bir kez daha dillendirildi. Başbakan Rutte ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buluşması Hollanda medyasında geniş yer […]

Avrupalılar, Avrupa Birliği’ni yeterince bilmiyorlar

Geçen yıl dijital olarak başlatılan, ‘Avrupa’nın Geleceği Konferansı’ ile ilgili, bu köşede iki ayrı yorum paylaşmıştım. Söz konusu yorumlar, “Avrupa’nın Geleceği Konferansı ve Avrupa Türkleri” ile “Avrupa’nın Geleceği Konferansı üzerine eleştiriler” başlıklarıyla yayınlanmıştı. Konferans başlayalı, dokuz ay oldu. Bu süre içinde söz konusu konferansa 4 milyonu aşkın Avrupa vatandaşı katıldı. Konferansın şimdiye kadar ulaştığı hedeflere […]

Hollanda ve Almanya koalisyon hükümetleri protokollerinde göç ve mülteciler

Hollanda’da 15-17 Mart tarihlerinde genel seçimler yapılmıştı. Seçimden iktidar partisi VVD birinci ve sol liberal D66 parti ikinci büyük parti olarak çıktı. Ülke yönetimine on yıllarca katkıda bulunan Hıristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar oy kaybeden partiler oldular. Aylar süren müzakereler neticesinde, VVD, D66, CDA ve CU partileri anlaştılar ve 271 gün sonra koalisyon hükümeti protokolü […]

Hollanda’da 4’üncü Rutte hükümetinin programında neler var?

Türkevi’nden yeni bir çevrimiçi tartışma programı Amsterdam Tartışmaları ile 60 program gerçekleştiren Hollanda Türkevi Topluluğu, “Gözlem; Hollanda’da Türkevi-Türkevi’nde Hollanda” adlı yeni bir programla faaliyetlerine bir yenisini daha ekledi. Gözlem programı, pandemiyle birlikte küresel düzeyde değişen şartlara uyum sağlayarak çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. İlk programın konusu, Hollanda’da 17 Mart 2021’de yapılan seçimlerden 299 gün sonra kurulan 4’üncü […]

Turkevi.nl © 2023